Eral Karayazıcı Yazarın Tüm Yazıları

Nisan ayında Borsa İstanbul

4dk okuma

Mart ayı finansal piyasalarda fiyatların fazla değişmediği sakin bir seyir ile noktalandı. Borsa ve euro bu perdenin kalender kazançlara sahne adresleri olurken altın ve dolar cephesinde sembolik geri esnemelere şahit olduk.

Haberin Devamı

Geçen hafta özelinde ise Mart ayının kazandıranları olan borsa ve euro değer kaybederken altın ve dolar ölçülü yükselişlere imza attılar.

Yarın hem yeni bir aya hem de senenin ikinci çeyreğine yelken açacağız. Gözler Türkiye’de de Avrupa’da da sandık sonuçlarında olacak.

Küresel marketler için Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimini aşırı sağcı La Pen’in kazanması korkulu rüya. Ancak bu senaryonun şansı % 7’den fazla değil.

23 Nisan’da ilk tur oylamada % 25’e yakın oy alması beklenen La Pen’in 7 Mayıs’ta ikinci turda AB yanlısı Macron’a karşı % 62 - % 38 gibi bir gerçekleşme ile seçimi kaybetmesi bekleniyor.

Bununla birlikte geçen yıl yaşanan Brexit, Trump gibi sürprizler sandık günleri yaklaştıkça piyasalarda ihtiyatı ön plana çıkaracağa benziyor.

Bu gündem nedeniyle Nisan ayında küresel nabzı tutarken yararlanabileceğimiz en iyi göstergelerden biri Fransa – Almanya faiz farkı. 10 yıl vadeli tahvillerde iki ülke faizi arasındaki fark Eylül ayında 30 baz puan iken Şubat ayında 79 baz puana kadar yükselmişti.

Hollanda seçiminde aşırı sağın kaybetmesi Fransa içinde referans kabul edildi ve Avrupa’nın nabzı geçen haftanın başında 57 baz puana geriledi.

Haberin Devamı

Ancak haftanın ikinci yarısında bu cephede stres yeniden artış eğilimine girdi ve Fransa – Almanya faizi arasında fark Mart ayını 64 baz puan ile tamamladı.

Bu farkın 70 baz puana kadar yükselmesi borsalar üzerinde güçlü negatif bir etki yaratmayacaktır. Ancak 70-75 bandı yukarı zorlanırsa işler değişebilir ve küresel marketlerde gerilim tetiklenebilir.

Ben La Pen’in Fransa’da zafer kazanmasını beklemiyor bu bakıma filmin sonunda matem fiyatlaması yaşanacağını düşünmüyorum.

Bununla birlikte anketler piyasa pozitif yeni bilgiler içermedikçe gerek 23 Nisan gerek 7 Mayıs tarihinin radarda belirdikçe ölçülü negatif akımlara neden olabileceği görüşündeyim.

BORSA İSTANBUL NEGATİF AYRIŞIYOR

BIST geçen hafta borsalar içinde en kötü performans gösteren endeks oldu. Haftalık bazda % 1,6 geri çekilme çok önemli bir kayıp değil. Ancak küresel borsalar ağırlıkla pozitif seyrederken yaşanması bir zayıflık işareti.

Kuşkusuz Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Sayın Hakan Atilla’nın ABD’de İran’a uygulanan yaptırımların delinmesi suçlaması ile tutuklanması BIST’in negatif ayrışmasında önemli bir katalizör oldu.

Haberin Devamı

Ancak pek fazla dile getirilmese de ben 16 Nisan takviminin de bu göreli zayıflıkta etkili olduğunu ve olmaya devam edebileceğini düşünüyorum.

Türkiye yönetim biçimine ilişkin son derece önemli bir halk oylamasına gidiyor. Piyasa fazla detay ile ilgilenmez. Ancak aktörler için işin esası olan ekonomik büyümeyi ilgilendirebilecek her detayda fiyatlamalar üzerinde güçlü etkiler gösterir.

Yurtiçi piyasalarda fiyatları belirleyen ağırlıkla yabancı yatırımcıların hamleleri ve 16 Nisan sonrası için görüş alanı gerek onlar gerek lokaller için sisli.

Haberin Devamı

Referandumda hangi sonuç piyasayı olumlu etkiler sorusu bana sorarsanız eksik. Türkiye özelinde mesele bu kadar siyah beyaz değil. Referandumdan hangi sonuç çıkarsa çıksın erken seçim, kabine revizyonu AB hatta ABD ile yeni gerilimler yaşanıp yaşanmayacağı sorularının yanıtı kısa vade adına asgari referandum sonucu kadar önemli.

Türkiye gibi Türkiye’nin piyasaları da yoruldu. Siyasal-sosyal gerilim ekonomiyi yıpratıyor.

Haberin Devamı

Herşey bir yana Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu olan ve çözümü içinde her alanda özenli adımlar atılması gereken kronikleşmiş güven kaybının yumuşatılmasına ihtiyaç var.

İşte bu sis bulutu asgari önümüzdeki iki haftalık kesitte yabancı yatırımcıların Türkiye pozisyonlarında ihtiyatlı kalmayı sürdürmelerine neden olabilir.

UZUN VADEDE BORSA İSTANBUL

Haberin Devamı

Aşağıda Euro bazında BIST 100 endeksinin Alman DAX endeksine oranının grafiği yer alıyor. Alman endeksi BIST için kıyaslama yaparken yararlı bir referans. Çünkü her iki borsanın temettü verimi birbirine yakın.

İki borsa aynı oranda yükselir veya düşerse grafikte yatay bir çizgi görürüz. BIST daha fazla yükselir yada görece daha az değer kaybederse bu grafik yukarı, tersi olur yani aynı zaman dilimi içinde BIST daha az yükselir veya daha fazla değer kaybederse grafiğin eğilimi aşağı olur.

Almanya ve diğer ülke borsaları ile BIST’i kıyaslamak bize üç bilgi verir. Pozitif ve negatif ayrışma alanı ve Türkiye ekonomisi nasıl gidiyor sorusuna piyasanın ürettiği yanıt.

Grafikte açıkça görüldüğü üzere 1995 – 2000 döneminde BIST ( euro bazında ) DAX’ın ortalama 3 katı değer ile işlem görürken gerek 1998 Asya gerek 2001 Türkiye krizinde bu oran 1,5’e geriledi.

1995 – 2001 parkurunda Türkiye ekonomisi kötü gitti ve BIST DAX’a kıyasla % 50 negatif ayrıştı.

2002 – 2011 dönemi ise net pozitif. Türkiye ekonomisi çok iyi gitti ve BIST’in DAX’a oranı 5,5’e kadar yükseldi. Ancak 2013 sonrası için aynı şeyi söyleyemeyiz. Son dört senede bu oran 4,5’den 1,65’e kadar geriledi.

Bu sert negatif ayrışmanın yarısı TL’nin kalan yarısı borsanın ayrışmasından kaynaklanıyor. Yabancı yatırımcılar dört yıldır Türk şirketleri aşırı ucuz fiyatlara gerilemedikçe alıcı cenahta saf tutmuyor. Fiyatlar aşırı ucuzdan sadece ucuza yaklaştığında da ağırlık azaltıyorlar.

Aynı grafiğe daha yakından bakalım. Ortadaki yeşil çizgi BIST/DAX değerinin üç aylık ortalaması. Ortalama değerler günlük verilerden çok daha anlamlı sonuçlar üretir.

Gerek yeşil çizginin eğilimi gerek ise major negatif & pozitif haberlerde kat edilebilecek yola yönelik mesaj üreten kırmızı bariyerler ( bollinger bandı ) Ocak 2017 itibarı ile Türkiye için en kötünün geride kalmış olabileceğine ve bir dengelenmenin mümkün olduğuna işaret ediyor.

Referandum sonrası yurtiçi iklim ve uygulanacak politikalar kaygıları giderici, güven kaybını tamir etmeye başlayan ve gerilimden uzak gerçekleşebilirse BIST adına uzun vadede pozitif ayrışma için hayli geniş bir alan var.

Ancak bu gerçekleşmez Türkiye hararet göstergesinin yüksek seyrettiği frekansta yarınlara yelken açarsa BIST grafikteki bariyerin alt bandına savrularak pekala yeniden % 15’i bulabilecek ( belki aşabilecek ) bir negatif ayrışmaya sahne olabilir.

NİSAN AYINDA BORSA İSTANBUL

Ortak payda olması adına bu grafiğe euro bazında bakmak daha doğru olsa da kur etkisinden arındırmak adına aynı grafiği TL bazı açarak Nisan ayının falına bakalım.

Geride kalan iki haftada % 5 negatif ayrışmanın gerçekleştiğine işaret eden bu grafiğin referandum öncesi kesit olduğu için nisan ayının ilk yarısında kalıcı olarak yukarı gitmesi sürpriz olur.

Nisan bütününde negatif ayrışmanın sürmesi durumunda ise ben % 7 kadar ilave bir iskontonun yabancı yatırımcılar nezdinde Türk şirketlerini yeniden çekici hale getireceğini düşünüyorum.

Bu hafta özelinde haftanın ilk yarısında 88.000 ikinci yarısında 87.000 desteğinin etkili olabileceği, yukarı yönlü atakların ise 89.600 puanın aşılmasını sağlamakta yetersiz kalabileceği görüşündeyim.

Özetle sert kırılmaların veya coşku selini çağrıştıran hareketlerin yaşanmasının kolay olmadığı tabanların ve tepelerin daha aşağıda oluşabileceği ılımlı negatif eğilimde bir hafta yaşanması ihtimalini daha yüksek buluyorum.

TEMEL FİNANS & HİSSE SENEDİ SEÇİMİ – AKADEMİ PUSULA İZMİR

Akademi Pusula çatısında sekiz aydır İstanbul ve Ankara’da finans eğitimleri düzenliyor, dilim döndüğünce 25 yılda öğrendiklerimi herhangi bir deneyim ve bilgisi olmayanlarında kolaylıkla anlayabileceği biçimde katılımcılara aktarıyorum.

22.04.2017 tarihinde bu kez İzmir’de yatırımcı ve sektör çalışanları ile bir araya gelecek ve iki ana eğitim konum olan temel finans ve hisse senedi seçimini bir arada paylaşacağım.

Bilgi ve kayıt için Akademi Pusula ( 0530 566 67 16 ) ile iletişime geçebilir web sitemizi inceleyebilirsiniz. Haftaya buluşmak dileği ile. http://pusulaninotesi.com/egitim-programi/